Vitolalarımızın yani purolarımızın tohumundan içim aşamasına gelene kadar 200, zaman zaman 300 farklı elden geçtiğini önceki yazılarımızda ifade etmiştik. Ülkelerin coğrafi yapıları, (şaraptaki terruar demekte çok yanlış olmayacaktır) yani doğası, hava şartları,(rüzgar, nem, sıcaklık, yağış ve en önemlisi insan faktörü) puronun yapımındaki en önemli etkenlerdir. Tütün bitkimizin nasıl bir aromasına sahip olmasını istediğimizi bütün bu etkenlere ek olarak master blend’in sihirli dokunuşları son rötuşunu verecektir.
Sargı yaprakları ülkelerin doğal yapılarına göre yetiştiklerinden ve bundan dolayı da yetiştiği ülkeler hakkkında bilgi verirken küçük bir not sargı yaprakları içtiğimiz vitolalarımızın bütün karakteristik özelliğini barındırmaz. Dolgu ve bağlayıcı yaprakları destekleyici ve onları dengeleyici bir etki sağlar.
Ülkere göre yaprakların profillerine girersek;
Brezilya;
Bahia bölgesinde yetişen tütün, güçlü, baharatı fazla, aromatik yapısı itibari ile oldukça gövdeli kabul edilen bir türdür. Bahia eyaletinde; Mata Fina, Mata Norte ve Mata Sul bölgelerinde yetişen yapraklar nötral, topraksı ve tatlı bir yapıya ve dolayısıyle ,Maduro puroların yapımı için çok uygundur. Mata Norte, Mata Fina’dan biraz daha koyu ve daha aromatik bir yapraktır. Çoğu zaman güneş altında (sun grown) yetiştirilen Mata Fina yaprakları, önceleri daha çok bağlayıcı yaprak olarak kullanılırken, şimdi sıklıkla kaliteli yapıları nedeniyle, sargı yaprağı olarak da kullanılıyorlar.
Arapiraca bölgesine has tütün ise, Bahia’ya göre daha bir maduro gibi koyu olsa da, daha az aromalı bir yaprak. Bu sargı yaprağı, hafif tatlı bir aroma verebilen, yumuşak bir yapıya ve bu yapısıyla da bir puroyu, sert yapmadan, lezzet katma özelliğine sahip. Bu da, yaprağın, genellikle hafif yapıda maduro puro harmanlarında kullanılmalarına olanak veriyor.
Brezilya sargı yaprakları aynı zamanda, güçlü yanışları ve beyaz külleri ile de meşhur.
Kamerun,
hem zengin toprak yapısı, hem uygun nemi, hem de bulutlu havası ile adeta Tanrı tarafından siz tütün yetiştirin denilmiştir Kamerun da doğa tütün yetiştiriciliği için her türlü avantajı sunmuştur.Lakin 1990 ların başına kadar tütün adeta üvey evlat olarak görülmüş ve tütün yetiştiriciliğinde çok ciddi zaman kaybı yaşanmıştır.
En iyi sargı yapraklarının gölge altında yetiştirildiğini biliyoruz. Çoğu yerde,gölge ekinlerin üzerine gerilen peynir bezi yada saydam gibi olan muşambalarla sağlanırken, Kamerun’un, aynı Ekvator gibi, sürekli bulutlu havası, bu ortamı doğal olarak çiftçisine sağlamaktadır. Sonuç olarak, ipek gibi, incecik, muhteşem bir sargı yaprağı ortaya çıkmaktadır.. Tabii, bu muhteşem özellik, aynı zamanda bu yaprağın, en zayıf noktası. Çünkü, bu kadar incelikteki yaprağı, sadece çok tecrübeli Torcedor’lar sarabiliyor. Fazla güneş almadığı için de ufak kalan bu yaprakları büyük vitolalar için kullanmak, işi oldukça zorlaştırıyor.
Orijini Sumatra tütününden gelen Kamerun yaprağının tadı , ağırlıkla odunsu bir tada sahip, bu da onu, floral ve baharatlı tatlarla uyumlu hale getiriyor. Bunu aynı zamanda, puroya fazla sertlik katmadan yapıyor Dış görünüş olarak, Kamerun yaprakları, oldukça dişli, renk olarak da, yer yer açık, yer yer koyu kahverengili bir yapıya sahip. Görünüş olarak hoş olmasa da, hem hafif, hem aromatik puro tüttürenler için ideal bir seçenek sunuyor
Amerika Birleşik Devletleri
Connecticut eyaletinden, Massachussets’e kadar uzanan, Connecticut Nehri Vadisi’nde 1600’lü yıllardan beri tütün yetiştirilmekte. İlk önceleri, ağırlıklı pipoya uygun tütün üretilirken sonrasında, puroların daha popüler hale gelmesiyle puroya özel tütün üretimi inanılmaz bir şekilde ağırlık kazanıyor.1833 yılından itibaren, Maryland tütün tohumundan ilk Broadleaf’ler yetiştirilmeye başlanıyor. 1870’li yıllarda ilk defa Küba tohumundan ve sonrasında Sumatra tohumundan yetiştirilen Connecticut tütünü hem Amerika’da, hem de Avrupa’da en fazla satan tütünler arasında yerini alıyor. 1900lü yıllara kadar sadece Connecticut Broadleaf(Güneş Altında Yetişen) tütünü yetiştirilirken, sonrasında, en iyi sargı yaprağını elde etmek adına yapılan araştırmalar ve denemeler neticesinde, Connecticut Shade(Gölgede Yetiştirilen) tütünü üretilmeye başlanıyor. Connecticut Broadleaf yaprağı, direkt olarak güneş ışığına maruz bırakıldığı için oldukça kalın, geniş ve şekerli bir yapıya sahip. Bitkinin biçimi, diğer tütünlerde yapıldığı gibi yaprak, yaprak(priming) değil, gövdesiyle beraber(stalk cut), yapılıyor. Yaprağın, lezzet olarak, toprağımsı ve tatlı bir tadı var. Koyu yapısı nedeniyle de tabii ki, çoğunlukla maduroların sargı yaprağı olarak kullanılıyor. Görünüşü, kardeşi Connecticut Shade’e göre, oldukça damarlı ve yağlı. Damarlı yapısının bir dezavantajı, düzgün ve dengeli bir yanmayı olumsuz etkileyebilmesi. Bu yüzden, yine kardeşi Shade’e göre daha az değerli adlediliyor(arada yaklaşık 3-4 kat fiyat farkı var) ve makine yapımı purolarda oldukça sık kullanılıyor. Fakat sahip olduğu zengin aroma, yine de bu yaprağın premium purolarda kullanılmasının önünü açan faktörlerin başında geliyor.
Connecticut Shade, gölgede yetiştirilmeleri sebebi ile, ipek inceliğinde bir yapıya sahip ve yaprağın damarları neredeyse görülmeyecek kadar ince. Bu da tabii ki, bu sargı yaprağı için mükemmel bir yanış ve muhteşem bir görünüş demek. En pahalı sargı yapraklarının başında gelen Connecticut Shade, hafif aromalı bir yapıya sahip. Lezzet olarak puroya, çok hafif tatlı, odunumsu bir tadın yanında, hafif yanık bir tat katıyor. Bu hafif yapısı da bu yaprağın, hemen hemen bütün harmanlarda rahatça kullanılmasına olanak sunuyor.
Ekvador;
Şu anda kullanılan Connecticut Shade yaprağının büyük bir bölümü Ekvador’da yetiştirilen yapraklar. Bunun nedenlerinden biri Ekvador’un doğal bulutlu havası, muşamba serme gibi zahmetli bir işi ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda da yaprak, kullanıma hazır hale gelmesi, daha az fermentasyon ile mümkün. Ayrıca, Ekvador’da, bir zaman Connecticut’da çok baş ağrıtan ve tütüne zarar verebilecek küf yada mantar gibi hastalıklar üremiyor. Bu sebeplerden dolayı, Amerika’dan gerçek Connecticut Shade kullanan büyük puro markaları bile 2000’li yılların başından beri Ekvador Connecticut kullanmaya başlamış. Ekvador’da yetişen yaprakların yapısı, yağlı, damarsız ve ipeksi. Buna karşın, aroması Connecticut’ınkinden daha az.
Kosta Rika;
Volkanik toprağı ile Kosta Rika aslında kahvesi ile daha ünlüdür.Az bilinmesine rağmen, gittikçe artan kullanımıyla, koyu renkli Kosta Rika sargı yaprakları, sıklıkla maduro puroları için kullanılmaktadır.. Yapı ve lezzet olarak, Brezilya ve Meksika tütünüyle benzerlik gösteriyor ve aynı zamanda Connecticut Broadleaf ile de hemen hemen aynıdır. Hale hazırda çok talep görmemesine rağmen Kostarica tütünleri çok yakın bir zamanda büyük patlama yapacak gibi görünmektedir.
Dominik Cumhuriyeti,
Küba’dan sonra en çok bilinen ve takdir edilen tütün yapraklarına sahip olan ülke. Küba’daki devrim sonrası, tütün ve puro üreticilerinin yeni fabrikalarını ve hayatlarını kurdukları mekan. Oysaki tütünün tarihi bu ülkede, en az Küba’da olduğu kadar eski.
Dominik Cumhuriyeti’ndeki başlıca tütün yetiştirme yeri, iki sıradağ arasında kalan Cibao Vadisi. Bu vadinin bir parçası olan ve Dominik Cumhuriyeti’nin Vuelta Abajo bölgesi diyebileceğimiz, Yaque Vadisi’nde ise, ülkenin en iyi tütünleri yetişiyor. Bu vadilerin başlıca avantajlarından biri, verimli topraklarının yanı sıra, tarlaların, dağlar sayesinde, sert havalardan korunaklı kalabilmeleri. Drenajı fazla olan bu dağ eteklerinde, aynı zamanda günün sıcaklığını alan, hafif serin esintiler de, kaliteli tütünün yetişmesinde büyük rol oynuyor.
Her ne kadar ilk zamanlarda, burada yetişen tütün, sargı yaprağı için kalitesini tutturamadıysa da, Fuente Ailesi’nin bir başarısı olarak adledilen araştırmalar ve denemeler neticesinde bugün, özellikle Yaque Vadi’sinin güneyinde, inanılmaz kalitede sargı yaprağı yetiştirilmekte ve bildiğim kadarıyla sadece Fuente Ailesi tarafından kullanılmakta. Fuente ailesi dışında, Dominik Cumhuriyeti tütününü sargı yaprağı olarak kullananlar, Candela(Double Claro) tarzı puro yapımında kullanıyor.
Küba’da Pinar del Rio neyse, Dominik Cumhuriyeti’nde, yine Yaque Vadisi’nde bulunan, Villa Gonzales de o. Vadinin en tropik ve verimli topraklarına bu bölgede rastlanıyor. Fakat vadide, farklı toprak özelliklerine sahip birçok bölgede tütün yetiştiriliyor ve purolarda kullanılıyor. Bu da purolar için harmanın neredeyse sınırsız kombinasyonuna olanak veriyor.
Dominik Cumhuriyeti’nde üç ana tütün tipi var: Olor, piloto Cubano ve San Vicente. Piloto, adından da tahmin edebileceğiniz gibi, Küba Vuelto Abajo orijinli tohumlardan elde edilen tütün. Yoğun ve farklı aromalı yapısı nedeniyle, fark yaratacak harmanlarda kullanılan bir tütün türü. San Vicente, piloto’ya göre biraz daha az aromatik ama biraz daha fazla asidik bir yapıya sahip. Olor ise, üçü arasında en nötral ve hafif tuzlu bir tada sahip bir tür. Genellikle, harmanlarda bu tütün türlerinin hepsinden belli oranlarda kullanılıyor.
Honduras;
Devlet tarafından tütün yetiştiriciliği teşvikle desteklenmesine rağmen yetersiz alt yapısı, bu teşviğin etkisini kısıtlasa da, yine de başlarda, komşu Nikaragua’ya göre daha avantajlı kılmıştır.
İspanyol kolonisi olduğu zamanlardan beri, tütün üretimi ve tüketimi bulunan ülkenin puro başkenti, El Paraiso bölgesindeki Danli. Danli dışında, puro tütünü yetiştirilen başlıca yerler, Jamastran ve Talanga Vadisi bölgeleri. Talanga bölgesi oldukça rüzgarlı olduğu için, burada ekinlerin etrafı, rüzgarı engellemek için çadırlarla örtülüyor.
Bu ülke tütünü, sertlik ve lezzet olarak Ekvador ve Nikaragua tütünlerinin arasında bir özelliğe sahip. Biraz toprağımsı ama aynı zamanda da baharatlı bir tadı var. Yetiştirilen tütünlerin orijinini, yine ağırlıklı Küba criollo ve corojo oluşturuyor. Bunun yanında, oldukça kaliteli Connecticut Shade sargı yaprakları da yetiştirilmekte ve hatta bazen Honduran Shade olarak adlandırılmakta.
Endonezya;
1700’lerden beri ağırlıklı sigara için tütün yetiştirilen Endonezya’nın iki türünden ilki olan ve Jember’in güney kısmında yetişen Besuki, sargı yaprağı olarak kullanılırken, ikincisi olan Sumatra sargı yaprağının yanında dolgu ve bağ yaprak olarak kullanılabiliyor.
Besuki, ilk zamanlarda Doğu Java bölgesinde yetişen tütüne verilen isimdi. Maalesef, bu tür zamanla popülerliğini yitirdi. Bu yapraklar, VO(erken hasat) ve NO(geç hasat) türleri olarak ikiye ayrılıyorlar. Popülerliğini yitirme sebebi ise, çok ufak bir bölgede, az miktarda kaliteli sargı yaprağı yetiştirilebilmesi ve kalitenin sıklıkla değişken olması. Bugün hala, yetiştirilen tütünün ağırlıklı kısmı sigara üretimi için kullanılıyor.
Günümüzde Dominik Cumhuriyeti, Honduras ve Nikaragua’da da yetiştirilen ve Endonezya’nın Sumatra adasından gelen Sumatra tütünü, oldukça kaliteli sargı yaprakları için kullanılabilmekte. Fakat yetersiz olması sebebiyle, ağırlıklı Avrupa’da sigara üretimi için saklanmakta.
Purolarda az miktarda karşımıza çıkan ve bu bölge tütünlerini kullanan purolar koyu renkli ve aromatik oluyor. Hafif acımsı tatlarıyla, kimileri tarafından oldukça sevilirken, kimileri tarafından pek tercih edilmiyorlar.
Meksika;
. Volkanik yapısıyla, tütün yetiştirmeye oldukça elverişli olan Los Tuxtlas bölgesi tütünü, koyu rengi, oldukça baharatlı yapısı ve topraksı lezzetiyle bazı kimselerin vazgeçilmeziyken, bazı kesimler tarafından takdir görmemektedir.
Meksika’da tütün yetiştirilmeye ve tüttürülmeye, Yucatan bölgesindeki yerliler tarafından uzun yıllar önce başlanmış. Bu eski tarihine rağmen, Meksika marka purolarının az bilinmesi ve pazarda istenilenin çok altında yer etmesi, üreticilerin, 90’ların sonuna kadar devam eden ithalat kısıtlamalarından dolayı, kendi tütünlerini, farklı ülke tütünleri ile istedikleri gibi harmanlayamamalarından ve istedikleri lezzeti yakalayamamalarından kaynaklanıyor.
Yağlı yapısı, ağır topraksı lezzetiyle Meksika tütünü asıl başarısını, kendi topraklarındaki markalardan çok, Dominik Cumhuriyeti markaları başta olmak üzere, diğer yeni dünya markalarının kullandığı harmanlarda edindiği yer sayesinde yakalıyor. Bu harmanlarda da, hem sargı, hem bağlayıcı hem de dolgu yaprak olarak sıklıkla kullanılıyor. Özellikle madurolarda Connecticut Broadleaf değilse, karşımıza San Andres Negro olarak adlandırılan, Meksika sargı yaprakları çıkıyor
Nikaragua;
Gün ve gün artan haklı popüleritesi ile, Nikaragua tütünü ve bu tütünden yapılan purolar, git gide,, puro meraklılarının baş tercihlerini oluşturuyor. Bunu hem yapılan değerlendirmelerde aldıkları ilk sıralardan, hem defarklı markaların bu tütünü kullanarak çıkarttıkları Nikaragua seri purolarından rahatlıkla anlayabiliriz., 2014’ün en yüksek puanlı 25 puro listelerinde de, Nikaragua purolarının sayısı oldukça fazlaydı.
Maalesef, hem politik olaylar, hem de doğal afetler, defalarca, ülkenin Esteli ve Jalapa Vadisi’nde yetişen kaliteli, aromatik tütününün hakettiği yere gelmesini engellemiş. Nikaragua, Küba tohumlarının, Küba dışında yetiştirilebilecek en iyi ikinci ülke olarak adlediliyor. Bu sebeple, tütünün birçoğu, Küba’dan kaçak olarak getirilmiş tohumlar kullanılarak yetiştiriliyor. Habana 2000 Corojo Hibrid tohumu bunlara bir örnek.
Jalapa Vadisi’nin yumuşak hava yapısı, kumlu toprağı, yetişen tütünün diğer bölgelere nazaran daha yumuşak ama yoğun ve tatlı bir aromaya sahip olmasını sağlıyor. Parlak ve elastik yapısı ile en iyi sargı yaprakları bu bölgede yetişiyor.
Esteli’nin sıcak, nemli havası ve daha yoğun toprak yapısı ise, yetişen tütünü, daha baharatlı ve sert bir yapıya sokuyor. Buradaki tütün ise daha çok sargı ve bağlayıcı yaprak için kullanılıyor.
Son olarak, hem sertlik hem de aroma olarak yukarıdaki iki bölgenin orta ayarında tütün yetişen Condega bölgesi tütünü mevcut ki, bu tütün de yine daha çok dolgu ve bağlayıcı tütün olarak kullanılıyor
Nikaragua, ülkede kaliteli sargı yaprağının yanında, hem aynı kalitede dolgu, hem de bağlayıcı yaprak yetiştirilebilldiği için, Küba’ya tek örnek gösterilen ülke olarak karşımıza çıkıyor. Bununla beraber, Nikaragua tütünü oldukça sert bir tütün olduğunu unutmamız gerek. Dolayısıyla, sert puroları sevenler için birebir. Harmanını biraz sert yapmak isteyen diğer ülke markaları da ya dolguda, yada sargıda genelde bu yaprağı kullanıyorlar.
Küba haftaya;